19 Mayıs 2009 Salı

İnsanlık tarihindeki sıçramaları anlatmak için ilerleme kavramından da bahsetmemiz gerekecek. İlerleme kronolojik anlamda zamanın ilerlemesi değildir. Zaman geçtikçe yapılan buluşlar ve teknolojik gelişmeler de ilerlemeyi temsil etmeyebilir. Örneğin 2009 yılında ki Türkiye topraklarında ki insanlar 2000 yılından daha mı ilerde. Nükleer enerjinin bulunması insanlığı ileri mi götürdü, televizyonun icadı insanlığı ileri mi götürdü? Burdan şu anlaşılmasın, bilim ve teknoloji düşmanlığı yapmıyorum. Televizyon bugün insanlığın çürümesine hizmet ediyor ama eğitilmesinede hizmet edebilir. Nükleer enerji bugün insanları öldürmek için kullanılıyor, enerji üretimi için kullanılabilir. Peki ilerleme böyle olmuyorsa nasıl oluyor. İki başlıkta ele alınabilir. Sıçrama ve sürece yayılmış olarak. Sıçramalar öncelikle kısa zaman dilimlerine sıkıştırılmıştır ve insanlık tarihinde yeni sayfalar açacak kadar kapsamlı ve güçlü olurlar. Sürece yayılanlar tekil tekil gelişmelerin biribirine eklemlenmesi ile olur. Özetle ilerleme, tüm gelişmelerin insanlık yararına kullanılması ve köhnemiş, insanlık onuruna yakışmayan düzenin alaşağı edilmesidir. Spartaküs'ün hikayesini bir de bu pencereden bakarak değerlendirebiliriz.

1 yorum:

  1. düşüncede gelişmeden değil de zaman içerisinde düşüncede gerilemeden bahsedebiliriz. M.Ö. 1000 küsürlü yıllarda insanlar tabletlere çivilerle yazıyorlardı, şimdi monitörlere klavyeden yazıyorlar. evet elle tutulur bir gelişme bu noktada var. yine ilk medeniyetlere bakınca çok gelişmiş bir hukuk sistemi olduğu yazılıp çiziliyor. hırsızlık, insan öldürmek ağır suçlar arasındayken, bir çok eski medeniyette çevreye karşı duyarlılıkta önem taşıyor (dini inanışlar doğrultusunda olsa da), arşivleme yeteneklerinden bahsediliyor. ha onlar metre karelece alanı milyonlarca tabletle doldurarak arşiv yapıyorlamış şimdi taşınabilir dijital belleklerle arşiv yapılabiliyor. seninde dediğin gibi gelişme sadece somut anlamda. teknoloji sadece kullanılan alanı azalttı, iş yapımını kolaylaştırdı, yaşam ömrünü uzattı, peki hastalıkları tedavi de etti. çok farklı değil. otlarda şifa aranırken ilaçlarda arandı.ilerleme, zaten olanları yeniden üreterek olmamalı. asıl olan (önceki örnekten gidecek olursak) şifa aramak eyleminde bir değişiklik olmadı. binlerce yıldır kafalarımız aynı kaldı. hatta bir çok şeyi geçen zamanın etkisiyle unutarak azaldık.

    YanıtlaSil